16 Temmuz 2015 Perşembe

Mustafa ÖZTÜRK


YAZAR VE ŞAİRLERE DAİR

Ahmet Kutsi Tecer, Kudüs’te doğduğu için adı Kutsi konmuştur. Tecer soyadını da Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı Sivas’taki Tecer dağından alır.
Aşık Veysel’i Türk kültür ve edebiyatına kazandıran A. Kutsi Tecer; çalışkan, olgun ve hassas biridir. Etrafından sevilir ve sayılır. Tam bir İstanbul beyefendisidir.
Nurullah Ataç kolay kolay yıkanmazmış. Röportaj yapan bir gazeteci bu durumu sorduğunda “Yok; artık yıkanıyorum, altı ayda bir yıkanıyorum.” der.
Ataç, Nurullah adını hiç kullanmayıp “İnanmadığım şeyi neden kullanayım?” dermiş.
Nurullah Ataç sinirlendiğinde kekelemeye başlar, tırnaklarını yermiş.
Ataç, Arapça diye “ve” bağlacını hiç kullanmazmış. Etrafındakilere de “Ben gâvurum” dermiş.
Falih Rıfkı Atay'ın “İslamiyet denince burnuma ayak kokusu geliyor.” dediği rivayet edilir.
Sabahattin Eyüboğlu, şair-ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ağabeyidir. Sabahattin, ailede “Sarıoğlan” diye çağırılırken kardeşi Bedri Rahmi de “Karaoğlan” diye çağırılır.
Atatürk’ün yurt dışına eğitim için gönderdiği ilk öğrencilerden olan Sabahattin Eyüboğlu’nun babası kaymakamdır.
Suut Kemal Yetkin, Ankara Üniversitesi rektörlüğü yapmıştır.
Suut Kemal Yetkin’in babası Şeyh Saffet Efendi, şeyh oğlu şeyhtir. İlk mecliste Urfa milletvekilidir ve hilafetin kaldırılması için elli üç arkadaşıyla birlikte imza toplayıp teklif vermiştir.
Şevket Rado, bugün Makedonya sınırları içinde kalan Radoviç şehrinde doğduğu için Rado soyadını kullanır.
Tek gözü kör olan Şevket Rado’nun diğer gözünün kapağı da sürekli kapanmaktadır. Şevket Rado çareyi göz kapağını bantlamakta bulur.
Şevket Rado, Orhan Pamuk’un teyzesi Türkan ile evlidir. Türkan Hanım, Türkiye’deki sayılı Roma hukukçularından biridir.
İsmail Habib Sevük, iri cüssesi nedeniyle “Pehlivan” diye ün salmıştır. Ahmet Hamdi bir kavgada İsmail Habib’i sille tokat iyi bir benzetir. 
Hiç evlenmeyen İsmail Habib Sevük, İslam’da namazın olmadığını savunurmuş.
Salah Birsel’in babası Hafız Talat Bey’dir. Salah Birsel aynı zamanda Murat Birsel’in amcasıdır.
Salah Birsel’in asıl adı Ahmet Salahattin’dir.
Yahya Kemal Beyatlı, Falih Rıfkı ve Yakup Kadri’yi “Şahitlerinizi gönderin, silahlarınızı tayin edin.” diyerek bir mektupla düelloya çağırmıştır.
Yahya Kemal’in, Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım’la fırtınalı bir aşk yaşadığını ve evlilik arefesinde Celile Hanım’dan uzaklaştığını bilmeyen yoktur.
Kendini çirkin bulan Ahmet Haşim pek çok kez nişanlanmış ama hepsinden caymıştır. Ölümünden dört gün önce kendisine bakıcılık yapan Zarife adlı kadınla evlenir. “Oh, şimdi bahtiyarım. Herkes gibi ben de ardımdan ağlayacak bir dul bırakıyorum.” der.
Ahmet Haşim, çirkinliği kadar çok da cimri biridir.
Ahmet Haşim, iyi bir çay tiryakisidir ve çay içtiği bardağı her defasında yıkarmış.
Ahmet Haşim, Nazım Hikmet’i hiç sevmezmiş. Yanındakiler “Ne olacak, bırak; o kadar şair içinde bir tane de kominist, şair bulunsun.”  dediklerinde Haşim: “Siz kafanızda bir tane bit bulunsa ‘ne olacak kafamda da bir bit bulunsun’ der misiniz?” demiştir.
Ahmet Haşim hayvanlardan leylek, kedi, horoz, eşek ve kargayı severmiş. Kargayı zeki bir kuş olarak görürmüş.

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder