10 Mart 2016 Perşembe

Salih HİLMİ


SİVRİSİNEK

Kör, topal sivrisinek kör, topal
Muhakemesiz, Nemrut’un beyninde fısır fısır
Döner minik varlık kafatasında Nemrut'un
Kerpiç yaptın halkları kulene 
Zift ettin sözcükleri, kule muhkem olsun derdiyle
Yedi kat çıktın göğe, ne gördün orada ey şaşkın?
Kepaze sultan yazıldın tarihe
Ok çekerken göğe maskaralıkta sınıf atladın
Bir rüzgar, bir sel yıkarken kuleni
Karıştırdın tüm halkları birbirine
Nemrut de bana, hangi yarım tilkiler yoldaşın?
Kezzaplı tahtın mümessili Nemrut
Güneşi batıdan doğuramadın uğursuz.

Korkmadın mı İbrahim ateş denizinden?
Mancınık, utanmadın mı ağacından?
Siz ey halk, taşırken odunları aylarca
O ateş size değmez mi sandınız?
Alevler arlanırken yakmaya, insanlar harlandı yakmaya.

Kör, topal sivrisinek kör, topal
Fısır fısır dolaşır kafatasında
Döner sinekçik, tat acıyı Nemrut
Hani can verir, can alırdın
Ufak, zayıf sivrisineğin kölesi
Vur kafanı taştan duvarlara
Durulmaz kafan, susmaz fısırtı
Tokmağı vururken dostların
Rahatladın bir daha rahatladın
Vah ki vah Nemrut durmadı fısırtı
Taze bir tokmak daha arzuladı ruhun
Parçalandı, paramparçaydı artık kafatasın
Kör, topal sivrisinek feda etti kendini uğursuza
Nemrut sana ağıt yakmasak da sivrisineğe ağıt borcumuz olmaz mı?

Cahit KARABULUT


KIRMIZI PAZARTESİ

Kırmızı Pazartesi, bir cinayetten hareketle kaleme alınan roman, Santiago Nasar'ın ölümü ile başlıyor. Yazar, sürükleyici bir anlatımı sonuna kadar taşıyor, iç içe açılan öyküler, cinayet üzerine yapılan yorumlar, romana apayrı bir merak duygusu katıyor. Cinayet üzerine, kasabadaki herkes bir yorumda buluyor. Herkes Santiago Nasar'ın öldürüleceğini biliyor ama kimse bir şey yapmıyor.

Günümüzdeki yaşam, içinde bulunduğumuz şu günler, Kırmızı Pazartesi romanındaki kurguya ne kadar da çok benziyor. Toplumsal anlamda bir uçuruma gidiyoruz, bunu ortalama bir zekaya sahip olan herkes görüyor. Hepimiz bir şekilde ölüyoruz, duygularımız, iyi niyetlerimiz, masum duygularımız,  inançlarımız, adalet duygumuz, vicdanımız, toplumsal duyarlılığımız, ortak vicdanımız hepsi birer birer ölüyor. Azar azar insanca duygulardan uzaklaşıyoruz. Herkes, kendine odaklı acılara duyarlı. Herkes kendine odaklı yaşama programlı, başkasına yapılan haksızlara olabildiğine duyarsız.


Büyük bir yazar olmak böyle bir şey olsa gerek, Marquez - usta anlatıcı diyelim- büyük bir yazar olduğunu bir daha kanıtlıyor. Kalıcı olmak, evrenseli yakalamak buna denir. Toplumsal anlamda yaşadığımız felç duygusunu adım adım okuyucuya Kırmızı Pazartesi ile kavratıyor, tabii ki anlayana.

Santiago Nasar'ın ölümünü betimlemiş ama aslında günümüzün fotoğrafıdır Kırmızı Pazartesi. Santiago Nasar'ın çektiği acıları yaşıyorsunuz, ölüme adım adım saniye saniye giden bir adam olan Santiago Nasar gibiyiz, kötü ölüyoruz hepimiz, hem de çok kötü

Ali KARTAL




GECE

Kışın soğuk karanlığında gece
Boğuyor sanki beni hastalık içimde
İnat olsun diye o perişan hayale
Bürünmüşüm bulut bulut yeni bir hale

Vücudum şelale, dökülüyorken terler
Üşüyor üşüyorum, konsun üstüme minderler
Hissediyorum ecelin sıcak nefesini
Giriyor bedenimden uysal uysal içeri

Ragıb MİRZADE



DİVAN ŞİİRİNDEN YILDIZ BEYİTLER - 2

11- Dilde gam var şimdilik lûtfeyle gelme ey sürûr
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne
RASİH

12- Nâdir bulunur tıynet-i kâmilde kusûr
Kem mâyeden eyler ne ki eylerse zuhûr
 KOCA RAGIP PAŞA

13- Nakd-i ömrün bir sanem uğrunda sarfetdin temam
Ey Fuzuli ah eğer senden sorulsa bu hisab
FUZULİ

14- Nitekim eğlencesidir mal ü servet câhilin
 Ehl-i irfânın da mâl-i bî şümârıdır kitâb
 LATİFÎ

15- Ayağı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanın
Zevk u şevk ile verir cân u seri döne döne
NECATİ BEY

16- Râyete meylederiz kâmet-i dil-cû yerine
Tûğa dil bağlamışız kâkül-i hoş-bû yerine
GAZİ GİRAY

17- Sevdâ-yı cihanı koma gönlünde Hayalî
Ol Kâ'be-i ulyâyı niçün mesken eder Lât
HAYALİ BEY

18- O zamân ki bezm-i cânda bölüşüldü kâle-i kâm
Bize hisse-i mahabbet dil-i pâre pâre düştü
ŞEYH GALİP

19- Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
Ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
NAMIK KEMAL

20- Harâbât ehline dûzah azâbın anma ey zâhid
Ki bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler

HAYALİ BEY

A.Bahtiyar GÜNDÜZ


GÜRÜLTÜDE DÜNYA

Zihinlerde büyüyor pek çok denklem
Ruha lazım şimdi yeni bir gözlem

Gözlere inmiş kalın, kirli perde
Düşüyoruz her gün çaresiz derde

Nefis öğrenmiş ömür boyu hile
Başa sarıyor gaddarca gaile

Şeytan kazarken vesveseden kuyu
Darma duman oldu insanın huyu

Dünyayı kapladı müthiş gürültü
Kıtalar olmuş derinden çöküntü

Nerededir şimdi özlenen rüya
Girdaptan kurtulacak elbet dünya