18 Haziran 2015 Perşembe

Osman Tarık ÇETİNKAYA



DARGIN ŞİİR

Aynalı aynalıktan sessizce seyreder.
Saçlarımın sesini bizzat taklit eder.
Bir semti bilmem kaç yerinden terk eder...
Rüyalara gözyaşıyla dalar
Kâbûslarını ise sevdikçe sever.
Her gün hayal kırıklıklarıyla boğuşur.
Dünyaya sanki savaşmaya gelmiştir!
Hiç olmadığım bir yerde durur,
Hiç bilmediğim bir yere yürür.
Aaa, unutmadan; söndürülmüştür güneşi ve huzuru
Zaten o karanlıktan korkuyordur.
''Anlat'' dedim. ''Kime kızdın, neye bu hırsın?''
Bir kadının adını andı.
Kitap kokan bir kadındı.
Kadının gülüşünde bir masum oturur bir bilse.
Kalmamış yanaklarında gülümsemeye sebep olacak kimse.
Çoğu zaman nükleer bomba gibi düşer hevesin içine.
Çünkü hüzünlü vedalar sayar ellerimize...
Oysa bu kadına âşık olsam en büyük şair ben olurdum! 
Oysa bu kadına âşık olsam en büyük şair ben olurdum!
 “Oysa” dedi. ''Bu kadına âşık olsam en büyük şair ben olurdum…''
Bu kadın şiir olur, bu kadına şiir yazılamaz.
Zaten bu aşkı kılıcı bile karşılayamaz...
Dünyaya sanki savaşmaya gelmiştir.
İşaretler kendini gövdeme bir gürleyip bir dinip
Öyle büyür işte, göz çukurumdan inip...
Aaa unutmadan; söndürülmüştür güneşi ve huzuru
Zaten o karanlıktan korkuyordur...
''Anlat'' dedim.” Kime kızdın, neye bu hırsın?”
Bir kadının adını andı.
Kitap kokan bir kadındı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder